Kalp Hastalıkları

Kalp ve damar hastalıkları, dünyanın dört bir tarafında yaşanmış olan ölümlerin en büyük sebeplerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Birazcık daha derine inecek olursak; kalp ve damar hastalıkları, dünya genelinde her yıl neredeyse 20 milyon insanoğlunun yaşamını kaybetmesine yol açarken, bu sayı Türkiye sınırları içinde neredeyse 200 bin kişiyi bulmaktadır. Bundan dolayı kalp hastalıkları ve korunma yolları, her insanın bilgili olması ihtiyaç duyulan mühim bir toplumsal mesele haline gelmiştir.

Kalp ve Vücudumuzdaki İşlevi

Kanı dokulara dağıtma görevini üstüne alan ve çoğunlukla kas ve bağ dokusundan oluşan kalp, vücudun gerekseme duyduğu oksijen ve gıda maddelerini sağlar. Kalp bu görevi yerine getiremediği takdirde, direkt olarak kalp ve öteki organlarda hasar meydana gelebilir. Yumruk büyüklüğünde bir organ olarak göğüs kemiğinin arkasında ve birazcık sol yanında yer edinen kalp, üç temel yapının uyumu yardımıyla çalışır. Bu üç temel yapıyı şu şekilde sıralayabiliriz:

Koroner Arterler: Kalp kasına oksijen bakımından varlıklı kanı taşıyan ve kalp yüzeyi süresince yayılan damarlardır.

Kardiyovasküler Sistem: Kanı, arterler ve damarlar vasıtasıyla tüm vücuda pompalama görevini üstlenir.

Sinir Ağı: Kalbimizin gevşeme ve kasılmasını sinyaller vasıtasıyla yönetir.

Kalpte oluşacak herhangi bir sorun öteki organlara da zarar verebileceği için, kalp sağlığına bir fazlaca itina göstermek gerekir. Ek olarak kalp hastalıkları ve korunma yollarına dair mümkün olmasıyla birlikte farkındalık sahibi olmak zaruridir. Zira bu sayede, dirimsel tehlikeye yol açabilecek kalp hastalıklarından korunabilir duruma gelebiliriz.

Kalp Hastalıkları Nedir?

Kalpte ortaya çıkan ve kalbe etki eden herhangi bir sıkıntıyı ifade etmek için kalp hastalıkları terimi kullanılır. Kalp hastalıkları içinde kan damar hastalıkları (koroner arter hastalığı şeklinde), kalp ritim bozukluğu (aritmi) ve doğumla beraber gelen kalp kusurlarını sayabiliriz. Birazcık daha detaya inecek olursak, kalp hastalıklarını genel manada şu şekilde sıralayabiliriz:

Doğuştan gelen kalp hastalığı,

Koroner arter hastalığı,

Kalp ritminin bozukluğu ile ortaya çıkan kalp hastalıkları,

Dilate kardiyomiyopati (Kalp karıncıklarının genişlemesi),

Miyokard enfarktüsü (Kalbin kas tabakasının oksijensiz kalması olarak tanımlanabilir),

Kalp yetmezliği.

Kalp Hastalıklarının Sınıflandırılması

Kalp hastalıkları, hastalığın altında yatan sebeplere nazaran belirli kategorilere ayrılır. Bu tarz şeyleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Kalp damarlarında meydana gelen kireçlenme ve tıkanma sonucu ortaya çıkan aterosklerotik kalp hastalıkları (hipertansiyon, diyabet şeklinde hastalıklar)

Kalbin emek harcama uyumundaki temel yapılardan önde gelen sinir ağındaki iletim bozukluklarından dolayı ortaya çıkan kalp ritim bozuklukları (Aritmiler),

Yeni doğanlarda sıkça görülebilen atar ve toplardamar yerleşim yerlerinde meydana gelen hasarlar yada kalp kapak deliği şeklinde kusurlar sonucu ortaya çıkan doğumla beraber gelen (konjenital)  kalp hastalıkları,

Zayıf kalp kaslarının yol açmış olduğu dilate kardiyomiyopati şeklinde kalp kası sorunları da ayrı bir grubu oluşturur.

Kalpte meydana gelen enfeksiyonlar (Endokardit şeklinde)

Mitral kapak darlığı yada yetmezliği şeklinde kalpte ve kalpten çıkan ve giren ana damarların kapaklarındaki darlık yada yetmezlikler kalp kapak hastalıkları olarak bilinir.

 

Bunların haricinde kalp hastalıklarını tetikleyen birçok unsur mevcuttur. Bilhassa yaşam tarzınız, kalp hastalıklarının ortaya çıkmasında mühim rol oynamaktadır.

İskemik Kalp Hastalığı (Kalp Damar Tıkanıklığı) Nedir?

İskemik kalp hastalığı, kalp kasını besleyen koroner damarlarda (minimum bir damarda olmak suretiyle) daralma yada tam tıkanma meydana gelmesi sonucu oluşan hastalıktır. Bu daralma yada tam tıkanma sonucunda kalp kasına lüzumlu olan oksijen ve besinler dokulara ulaşamaz. Kimi zaman hiçbir emare göstermeyen iskemik kalp hastalığı, kimi zaman de göğüs ağrısı, bayılma ve acele yorulma şeklinde emarelerle kendini izah edebilir.

İskemik kalp hastalığının ortaya çıkmasında tütün kullanımı, ilerleyen yaş, genetik yatkınlık, yüksek gerilim, diyabet ve aşırı kiloluluk şeklinde faktörler etkili rol oynamaktadır. Bu tetikleyicilerin miktarı arttığı sürece, hastalığın ortaya çıkma olasılığı da buna paralel olarak artar.

Kalp Krizi Nedir?

Kalp damarının birden tıkanmasıyla ortaya çıkan kalp krizi, göğüste yanma, baskı ve sıkışma hissiyle kendini izah edebilir. Çeneye ve kollara doğru yayılan bu emareleri, bulantı ve kusmaya birlikte rol alan soğuk terleme takip eder. 30 dakikayı aşkın bir süre devam edebilen şikâyetler, hasta için dirimsel çekince arz etmektedir. Bundan dolayı, zaman kaybetmeden bir hastaneye başvurulması gerekmektedir. Kalp krizi, kalp hastalıklarına bağlı ölüm sebepleri içinde en yaygın görülen ölüm sebebidir.

Gerilim Nedir?

Tansiyon olarak da malum gerilim, kanın atardamar duvarına yapmış olduğu basınçtır. Çoğunlukla genetikten dolayı ortaya çıkan gerilim hastalığı, yaşam tarzına bağlı olarak daha erken yada daha geç bir zamanda kendini izah edebilir.

Yüksek Gerilim (Hipertansiyon) Nedir?

Eğer tansiyon 140/90 mmHg ve üstünde ise bu durum hipertansiyon (yüksek gerilim) olarak nitelendirilmektedir. Hipertansiyon, çoğu zaman emare göstermeden ilerlemektedir.

 

Düşük Gerilim (Hipotansiyon) Nedir?

Düşük gerilim olarak malum hipotansiyon, kan basıncının büyük gerilim için 90 mmHg, minik için ise 60 mmHg altında olma durumudur. Hipotansiyon, çoğu zaman gençlerde ve menopoz öncesi hanımlarda görülebiliyor.

Kalp Hastalıklarının Sebepleri Nedir?

Kalp hastalıkları ve korunma yolları mevzusunda oldukca daha dikkatli hareket edebilmek için, kalp hastalıklarına neden olan sebepleri bilmek ve buna nazaran yaşam tarzınızı düzene sokmak gerekir. Kalp hastalıklarına neden olan pek oldukca sebep vardır. Kalp hastalıklarına zemin hazırlayan bu sebepleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Sigara kullanmak,

Beslenme düzeninde paketlenmiş fast foodlara yer vermek,

Yaşın da ilerlemesiyle beraber hareketsiz kalmak,

Aşırı kilo ve aşırı kiloluluk,

Yüksek gerilim ve kolesterol denetim altına alınmadığı takdirde, kalp süre içinde zarar görür ve bu da kalp hastalıklarına zemin hazırlar.

Bunların haricinde, gebelik dönemindeki bayanların kan basıncında ani artışlara neden olan preeklampsi hastalığı da kalp hastalıklarına sebep olabilir.